ulan müziği çok geriyor bunun. bi noktadan sonra aşırı sinir ediyor.
1
+
-entiri.verilen_downvote
geçemediğim bir level için oyuna sinirlenip bilgisayar masanının üstündeki saati duvara atıp kırmıştım. hayır niye böyle birşey yaptım anlamadım. o değilde saat 40 tlydi, allah kahretsin bu oyunu.
ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında
sevdalanmış onun deli dalgalarına.
hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
yüreğindeki duruluğa
demiş ki suya:
gel sevdalım ol,
hayatıma anlam veren mucizem ol...
su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa
al demiş;
yüreğim sana armağan...
sarılmış ateşle su birbirlerine
sıkıca, kopmamacasına...
zamanla su, buhar olmaya,
ateş, kül olmaya başlamış.
ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...
baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de
yüreğindeki kederi de
alıp gitmiş uzak diyarlara su...
ateş kızmış, ateş yakmış ormanları...
aramış suyu diyarlar boyu,
günler boyu, geceler boyu
bir gün gelmiş, suya varmış yolu
bakmış o duru gözlerine suyun,
biraz kırgın, biraz hırçın.
ve o an anlamış;
aşkın bazen gitmek olduğunu.
ama gitmenin yitirmek olmadığını....
ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
işte o zamandan beridir ki:
ateş sudan,
su ateşden kaçar olmuş..
ateşin yüreğini sadece su,
suyun yüreğini
sadece ateş alır olmuş...
7
+
-entiri.verilen_downvote
ya belki alakasız olacak ama bunun bi atari oyunu var mütüşlü bi oyun her level zorlaşıyor falan su ölürse ateş boku yiyor ateş ölürse de hakeza
sadece kuzenlerin evinde, kuzenle oynanabilen ve fizik kurallarının küçük yaşta öğrenildiği yegane oyun.
0
+
-entiri.verilen_downvote
kardeşimle oynardık
0
+
-entiri.verilen_downvote
yanınızdaki insanın acemilikleri nedeniyle sonunda 'ver lan ben geçeri̇m mal' ve 'zaaa seni̇ geçti̇m' cümlesiyle sonlanan mükemmel oyun
0
+
-entiri.verilen_downvote
tek başıma oynardım.
0
+
-entiri.verilen_downvote
oynarken kardeşimin kafasını ısırdığım bir oyun
1
+
-entiri.verilen_downvote
kardeşimle çocukluğumuzda vakit geçirmek, eğlenmek adına oynardık. tüm levelleri geçebilmek için çok uğraşırdık, hepsini geçebildiğimizi hatırlamıyorum. bazen bana geçemiyorum diye kızar, benim yerime de kendisi oynardı. zevkli zamanlardı veya çocuk olduğum için öyle geliyordu.
ayrıca can yücel'in bu isimde bir şiiri varmış. (#1261817)
--- spoiler ---
ve o an anlamış;
aşkın bazen gitmek olduğunu,
ama gitmenin yitirmek olmadığını.
ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
işte o zamandan beridir ki:
ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş…
ateşin yüreğini sadece su,
suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş…
--- spoiler ---
Sevgiliyle oynanması bayağı keyifli oyun, gerçi o hep yanardı hep başa dönerdik ama olsundu.
Edit: Gelen mesajlara bakılırsa herkes sevgilisiyle bu oyunu oynamış.